31 Ocak 2008 Perşembe

Şükrü Kızılot Sosyal Güvenlik Hattı

Değerli Dostlar,

Buyrun halkını çok düşünen, hatta fakir fukaraya vicdanı elvermediği için onlara gıda ve kömür yardımı yapan, onların dertleriyle ağlayan gariban babası devlet pardon Tayyip bey ve AKP'si Türkiye'de ortalama yaşam süresi zaten 65 olan ülkede emeklilik yaşını kadın ve erkeklerde 65'e çıkartıyor. Anlamıda gayet açık emekli ol ve öl... EEE %47 ile başımıza getirirsek, olacağı budur. Allahtan emekliliği iptal ettik herkes ölene kadar çalışacak demiyorlar.
Şükrü Kızılot yazısı için tıklayınız.


Sabri ABAY

AKP'nin Gizli Ajandası

Sn. Altaylı,

Bende bir zamanlar (80'li yıllar) Istanbul İmam Hatip Lisesi havasını teneffüz edenlerdenim...
O dönemlerde bu okulun yurduna İlim Yayma Cemiyeti bakıyordu. Okul tamamıyla MSP ve Akıncılar cemiyeti yanlısıydı. Bu okulda Milli Gazeteden başka gazete okumak yasak tı, ha birde sadece spor sayfaları için Tercüman gazetesine müsade edilirdi.
O dönemlerde İHL okulları Akıncılar ve Ülkücüler diye 2 ye ayrılırdı ve birbirlerini hiç sevmezlerdi. Mesela Zeytinburnu IHL Ülkücelerin, Istanbul IHL ise Akıncılarındı. Zaman zaman yurtta 7.sınıf öğrencileri akşamları Yurt mescidine toplar Humeyni filmi seyrettirirlerdi. Sıkıyorsa 7.sınıftakilere karşı gel...
Ayrıca okulda ki Atatürk resimleri kırılır, bu nedenle okulu haklı olarak Askerler basar, başı açık bayan hocalar derse girip günaydın dediklerinde karşılığında Aleykümselam diye cevap alırlardı. Yani bunların ve AKP'nin şimdi yapmaya çalıştıkları gizli ajanda falan değil, uzun zamandan beri özlem duydukları yaşam biçimidir ve bunları az biraz tanıdığımı düşündüğüm için Sn.Vural Savaş'a ızdırabından dolayı hak vermemek elde değil.

Herkesin gördüğü gibi, Sn.Başbakan düşüncelerine ters gelen her konuya nasıl agresif cevaplar verebiliyor. Aslında Başbakanın cevap verdiği her kişi ve kurumlar kendi uzman olduğu konularda konuşuyorlar fakat,Başbakanın hoşuna maalesef gitmiyor. Yani bir anlamda işine geldiği gibi konuşmasını seviyorlar. Başbakan, birgün İnsanlar laik olmaz Devlet laik olur diyor, öbürgün Türban takan laik olamaz diye bir kavram mı var diyor...

Aynısını Emine Şenlikoğlu'da söylüyor, Fahişelik laikliktendir gibi laf edip, sizinde belirttiğiniz gibi İran'a gelince bireysellik oluyor. Yani iki yüzlülük... Sizinde bu kişiyi tek başına ekrana çıkartıp dilediği gibi konuşmasına müsade ettiğiniz için ayrıca teessüflerimi iletmek isterim. Anlamadığım diğer konu, bunlar islam ülkelerini savunup, şeriat düzeninde yaşamak isterler ama sıkıya geldiklerinde kaçtıkları ülke İran,S.Arabistan,Kuveyt olmaz. Ya Erbakan gibi İsviçre, Ya şevki Yılmaz,Urfa Belediye Başkanı ve Sivas Belediye başkanı gibi Almanya, Yada Fetullah Gülen gibi Amerika olur... Ondan sonra kalkarlar, Zulüm günahtır, her ne olursa olsun Allahın verdiği canı Allah alır derler, İran'da dünya kadar insan suçu ne olursa olsun İdam edilir, Kadınlar Recm cezasına çarptırılıp öldürülürken hiç birinin gıkı çıkmaz... Sn.Altaylı ben bunların bu boyunduruğu altında yaşamaktansa inanın Askeri yönetimde yaşamayı tercih ederim. Nedir bu saçmalık hakikaten anlayamıyorum... lisede türbansız oku, Üniversiteye geldiğinde yok illa Türban takacağım yok böyle şey...

Bütün işimiz bitti sıra Türbanamı geldi? Ülkede 15 yaşında kızlar zorla evlendiriliyor babası/dedesi yaşında insanlarla, hergün gazetelerde okuduğumuz küçücük kızlarımıza yakınları tarafından tecavüzler ediliyor, daha dün 11 yaşında bir kızımızın 8,5 aylık dayısından hamile olduğunu yazıyordu gazeteler... Ülkede böyle ahlaksız/şerefsizlikler dururken, bunları önleyici kanunlar çıkartmaları gerekirken tek derdimiz türban mı? Türban bunlardan dahamı önemli... Kapkaç hırsızlık aldı başını gitti, Polis yakalıyor mahkemeler bırakıyor, çeteleri polis yakalıyor mahkeme bırakıyor, sonra bir üst mahkeme bir gün sonra tekrar yakalama emri çıkartıyor... Yani bir anlamda çeteye 24 saat süren var hemen kaybol demek isteniyor. Bizim Türbandan önce bahsettiğimiz konular hakkında anayasamızı değiştirmemiz gerekmez mi?

Bakın 2007'den beri AB konusunda da doğru dürüst birşey yapılmadı, bu bile AKP iktidarının niyetini ortaya koymuyor mu? Yazık gerçekten çok yazık, Yüce Atatürk'ün ne zor şartlar altında kurduğu bir ülke günden güne eriyor, Atamıza karşı bile 3 kuruşluk ülkelere saygısızlık hakkı tanıyoruz. Bugün kapşonla ziyaret ettirilen cellatlara, yarın kim bilir neler yaptırırlar... Bu iktidara ve din sömürücülerine ben kendi adıma asla ve asla hakkımı helal etmiyorum...

Saygılarımla,

Sabri Abay

Yazsak ne olacak, yazmasak ne?

Fatih ALTAYLI ile Teke Tek sayfasında 24.01.08 tarihinde yayımlanan Yazsak Ne Olacak Yazmasak Ne başlıklı yazıya istinaden yorumum;


Sn. Altaylı,

Ülkenin çivisi çıktı ve islam devletine doğru emin adımlarla yürümeye başladı bu ülke... Yeni Rtük yasası,son Ergenokon baskını vs.vs. Bana göre emekli paşaları ve subayları şov yapar gibi göz altına almalarıda bana göre orduya bir göz dağından başka bir şey değildir. Kaldı ki göz altına alınır, çıkartırsınız mahkemeye eğer suçları varsa elbette ki cezalarını çekerler şov yaparcasına göz altı ne demek oluyor? AKP şımarıklığın doruğuna ulaştı, işler iyi gitmeyincede İspanyada türban olayını gümdeme getirdiler ve gündemi değiştirdiler... Bu gidişat pek hayra alamet görünmüyor. Yarın demokrasimiz 20 yıl geri gitti diye umarım ağlamayız, ama AKP'nin bu şımarık tavrıda bizi o noktaya götürecek gibi... Asıl kıyamet Yaş kararlarını mahkemeye götürme yasa değişikliğinde kopacaktır, TSK'nında buna müsade etmeyeceğine göre??? Yani gelecekte güzel günler beklemiyor bizi...

Saygılarımla,

Sabri Abay

Ve Yılmaz Özdil Gitti

31 Ocak 2008' de Medya Faresi' adlı sitede yayımlanan;
Ve Yılmaz Özdil gitti!!! TMSF'nin yönettiği Sabah artık bir gazete değildir!!!
başlıklı haber ile ilgili yorumum;

Artık Devletinde bir gazetesi oldu..
Seçim öncesi Sabah'a el koymak ne kadar hakkaniyet tartışılır...
Aynı yerden nemalanan hortumcuların kimisi içeri girer, kimisi dışarda kalır gazete kurar nasıl sosyal devletse... Sonra iktidar el koyduğu gazetede aleyhinde yazılan yazılardan dolayı yazarlara baskı başlar. Tıpkı Fatih Altaylı,Mehmet Barlas,Murat Bardakcı ve son olarakta her zaman iktidara karşı dik duran Yılmaz Özdil...
Basınınız hayırlı olsun AKP ve TMSF. Aydın Doğan bey sizede geçmiş olsun, artık Poaş vergi borçlarınızı kamuoyuna açıklayacak rakibinizde kalmadı... İktidarla el ele, al gülüm ver gülüm.. Ah ülkem Allah bizleri satılmış kartel medyası ve buna çanak tutan iktidardan korusun..

Sabri Abay

İğde mi Hünnap mı ?

Merhaba Sevgili Dostlar,

Tesadüfen buldum siteyi ve hünnap mı iğdemi tartışması dikkatimi çekti.

Müsade ederseniz ben bu konuyu biraz açayım. Ben Denizli İli Çivril ilçesi Gümüşsu kasabasındanım. Yani Hünnap'ın yetiştiği kasabadan...Hünnapla iğdenin tad,ağaç ve benzerlikle uzaktan yakından alakası yoktur. Bizim yörede Hünnap değil kasaba şivesi ile Hinabı, şehir şivesi ilede Hinnap derler. Hinnap ağacı yüksek kalın kolları olan ve oldukca yüksek dikenli bir ağaca sahiptir. Bunları toplamak son derece güç ve zahmetli olduğundan, ağaçların altına çarşaf serip sıraklarla düşürürler... Bu meyvanın tazeside,kurusuda değerlidir. Bizim orada bu meyvanın Şeker ve Kalp hastalıklarına iyi geldiği söylenir. Eylül sonu veya Ekim başında bu meyvalar toplanır, bir miktarı satılır, bir miktarıda kış için kurutulup gelen misafirlere ikram edlilir... Hatta kurusu Cevizle yendiğinde bayağıda lezzetlidir. Tazesinin tadıda oldukca güzeldir...Bizim çocukluğumuzda kim nereye misafirliğe gitse, meyva olarak,Hinnap,Ceviz ve kuru üzüm ikram edilirdi, o dönem köylerde Portakal , mandalina yemek lükse kaçardı. Bazı dostların Istanbul'da manavlardan alıyoruz dediği Hinnaplar yani kibrit kutusu büyüklüğündekilerin tadı kısmen benziyor Hinnap'a... Benden Istanbul Beylikdüzü pazarında gördüm ve denemek için aldım, ama bizim orada yetişenlerden çok farklıydı tadı, farklıydı derken pek tadının olmaması...Mevsiminde yani Eyül veya Ekim ayında bu ağaçların resmini çektirip, bilgi açısından siz dostlara gönderirim inşallah...

Umarım kısmende olsa sizleri bilgi sahibi edebilmişimdir...

Gümüşsuya daha kolay ulaşmak için bir kaç yol vardır.

1-Pamukkale Turizm,Denizli Seyahat ,Köseoğlu veya Anadolu Turizm ileAfyonun Dinar veya Denizli'nin Çivril ilçesine gidilir. Bu her iki ilçedende sürekli olarak Gümüşsu'ya (Homa) Minübüsler çalışır... Her iki ilçeninde Gümüşsuya mesafesi 30 km'dir.

2.Altarnatif Pamukkale Ekspresi ile gene Dinar'a gidilir, ulaşım yukarıda belirttiğim gibidir.

3.Altarnatif ise THY ile Çardak havalimanına gidilir, (Thy'nin günde 2 seferi vardır sabah ve akşam olmak üzere.) THY'nin sağlamış olduğu otobüs ile Denizli'ye gidilir. Hergün Gümüşsu belediyesini Denizli'ye otobüsü vardır, Gümüşsu Belediyesinin otobüsü ile Gümüşşsuya ulaşılır ama mesafe Denizliden yaklaşık 120 km'dir.

4.Altarnatif özel aracı ile gidecek olanlar için, Istanbul Otobandan Adapazarına kadar gidilir, Adapazarından Bilecik istikametine dönülüp, Bozhöyük,Kütahya,Afyon ve Dinar üzerinden Çivrili/Uşak yoluna sapılır 30 km sonra Gümüşsuda olursunuz... Istanbul'dan Gümüşsu yaklaşık 600 km'dir.

Gitmek isteyenlere hayırlı yolculuklar,

Sabri ABAY

Biz Hakediyoruz Tüm Bu Olan Bitenleri (Böyle Başa Böyle Traş Misali)



Değerli Dostlar,

Son zamanlarda ülke olarak bayağı bir gerildik, bayağı bir içimiz sızladı...

Peki yaşanan bunca geginliğin sorumlusu kim? Halkmı,Ordu, iktidar yada AKP'mi?Bu ülke Viyana kapılarına kadar dayanmış, tüm dünyaya hükmederken, ne olduda birden korkuya kapılıp dış ülkelerden icazet almaya başladı?Hamas 2 İsrail askerini kaçırdı diye, Lübnanda taş üstüne taş bırakmayan İsrail'e kimse laf edemezken, biz halen ne bekliyor, kimden korkuyoruz.?Herkes layık olduğu şekilde yönetilir sözü acaba bizim Türk milleti içinmi söylenmiş?Askerine kelle diyen, terör başına Sayın diyen, askerlik yan gelip yatma yeri değil derken, oğluna çürük raporu alıp askerlikten men eden, 15 şehidimiz sonrası 5 Kasımda Puştla bu konuyu konuşacağım diyen, 12 şehidimiz ve 8 askerimizin kaçırılması sonrası kendisi İngiltereye, AKP Cumhurbaşkanı Kayseriye, Türklere bir kedi bile teslim etmem diyen kendiside bu yaratıklar katagorinde yer alan Talabani denen adamın ayağına dış işleri bakanını gönderen bir iktidardan bu terörün önlenmesi beklenebilir mi?Elbette hiç bir ülke ciddiye almaz bizi, Amerikalıların dediği gibi Türkler şimdi konuşur 3 gün sonra unuturlar sözü boşuna söylenmiyor...AKP ve Tayyip iktidarının derdi ne terörü bitirmek, nede sınırı ötesi operasyon yapmak...Onların derdi 2010 yılına kadar, kişi başı milli geliri 10 bin dolara çıkartmak ve Operasyon yaparak Güneydoğuda almış olduğu oyları kaybetmemek, nasıl olsa bu şehitleride birgün halkımız unutur,biz gene bildiğimizi okuruz mantığından başka birşey değildir....Kaldı ki, Genel Kurmay Başkanı Nisan ayında operasyon yapılmasının gerekli olduğunu bütün basın önünde söylediğinden bugüne 27 şehit, 8 askerimiz rehin olmuş durumda... Böyle bir durumu hangi ülke kabullenebilir ki, biz halen icazet alıyoruz...Kuzey Irak'a verdiğimiz elektiriği bile kesemezken, orada bulunan vatandaşlarımızı geri çağıramazken, neyin gücü olacak bu ülke? Bir çapulcu aşiret reisi bile kafa tutar işte böyle...Aklıma sadece Ordu ile uğraşmaları geliyor, keza o tarafta askerlik yapanlar bilir, bu aylardan sonra kar kalınlığı o dağlarda 2 -2,5 mt'lere çıkar.Kışın orduya sınır ötesi emri verip, sonrada halka dönüp bakın gördünüz orduya verdik yetkiyi ama beceremediler demekten başka birşey değildir.Kışın o yörede operasyonlar sanıldığı kadar kolay olmamaktadır...Hergün bunların rezilliklerini izlemeye 5 yıl daha katlanacağız, dünde bilindiği üzere görsel basına şehit haberleri ile ilgili olarak Cemil Çiçek imzasıyla sansür uygulamaya başladılar....Ne acıdır ki bazı aklı selim dostlar halen Tayyip bunları yok edecek diyebilmektedir. Bu ülkenin kadınları bile askerlik şubelerine bizide askere alın diye müracat ederken, çürük oğlu gemi alıp çalıştırabilmektedir.

Ne dersiniz, biz bütün bunları haketmiyormuyuz bu iktidarla?

Allah hepimizin yardımcısı olsun...

Saygılarımla,

Sabri Abay
Gelen Yorumlar
===========
Serap BAŞAK

Sabri Bey,
öyle güzel ifade etmişsiniz ki.....
Her satırınıza katılıyorum.....
Keşke, keşke milletimiz de bunu görecek kadar bağımsız olsa....
Üzülmekten başka bir şey gelmiyor elden....
Bu zamana dek tüm haykırışlarımız, tüm öngürlerimiz 23 Temmuz sabahında bizi derin bir üzüntüye gark etmedi mi?
Yazık ülkeme........
Ve daha nasıl ifade edilir; daha nasıl anlatılır inanın bilmiyrum....
Teşekkürler...
Sizin gibi duyarlı birilerinin olduğunu bilmek çok güzel.....
Umudumuzu ve daha fazla yiğidimizi yitirmemek umudu ile.....
AYLİN BAKIRCI
Merhaba Sabri Bey,

Uzun süredir her yazdığınız yazıyı okuyorum. Ben 68'li bir babanın kızıyım.
Yüce Atamızın "Söz konusu vatansa, gerisi teferruattır" sözüyle yetiştik. Ama aynı zamanda korkak oldu bizim neslimiz, devletimizin korkaklıklarını hep izledik.
Deniz Gezmiş'ler, Uğur Mumcular ve bütün düşünürlerin el altından ya da göz göregöre öldürüldüğüne şahit olduk.
Tuncay Özkan'ın kitabındaki gerçekleri okuduk ve devletimizin de katil olduğunu öğrendik.
Ama yine de Referandum'da %67 katılım ve %69 EVET oyu veren bir milletten olduğumuz gördük. Kabul edelim bizler azınlığız.
http://www.bizkackisiyiz,com/ hareketine ailecek üyeyiz ama 1 aydır 1 milyon kişi olamadık.
Artık kadınlarımız KAPANMAK istiyor. Özgürlüklerinin elinden alınmasını, üzerlerine kuma getirilmemesini istiyor.
Kadınlarımız kocaları iz bırakmakdan onları dövebilir ve kızları 9 yaşına geldiğinde evlendirilebilir diyen bir mantığa oy veriyor.
Ben umudumu kaybetmemeye çalışırken, her seçim ve refenrandum sonucunda bir parça daha umudumu kaybediyorum.
Korkuyorum çünkü azınlıkken UNAKITAN'ın ve AKP hükümetinin korku hükümdarlığında yaşıyorum ve bu gidişle bir 5 yıl daha yaşayacağım.
Korkuyorum, vergi dairesinin bilgisayar hatası nedeniyle ortaya çıkan vergi borcu yüzünden, ailemin şirketinin hesaplarına el konuyor ve bu el koyma işlemi benim ailemin şirketinin dışında 100 'u aşkın firmaya İş Bankasına verilen talimatla yapılyor.
Bu aslında var olmayan borcun faizleri dahil, 3 milyarlık kısmını ödeyin, sonra bize dava açın deniyor.
İşimiz, ekmeğimiz, ailemiz, yaşamımız, özgürlüklerimiz elimizden alınıyor ve ben ne yapacağımız bilmiyorum.
http://www.haberinyeri.net/, sansürlenemeyecek haber alma sitelerinden biridir. Oradaki yazıları, haberleri takip etmenizi rica ederim.

Saygılarımla,
Aylin BAKIRCI
İlyas Temel Şafak
Çok teşekkürler, yüreğine ve ağzına sağlık.

Temel
Ayfer Şahin Aslan
Bravooo, tebrikler.

26 Ocak 2008 Cumartesi

Eşim'e...


Sevgili Eşim,

Blogunun hayırlı olmasını diliyorum.

Güzel yorum ve yazılarını heyecanla takip edeceğim, şimdiden kalemine, yüreğine sağlık.

En Derin Sevgilerimle,

Mine ABAY